Batı bilimiyle mistik felsefeyi harmanlayan Sosyolog ve Aile Danışmanı Nimet Erenler Gülkökü, beşinci kitabı GAYANNA ile okurlarıyla buluştu. “Kadın ve erkek ancak birlikte evrilebilirler.” diyen yazara uzattık mikrofonumuzu.
GAYANNA adlı bu kitabınızla okuyucuya nasıl bir mesaj vermek istiyorsunuz?
Gayanna kitabımda kadın ve erkek arasında yaşanan duygusal, fiziksel ve sosyal çatışmaları ele aldım. Bu toplumda yaşayan bir kadın olarak “kadın bilinci” ile toplumsal dönüşümün çok daha sağlam bir zemine taşınacağına inanıyor ve çok önemsiyorum.
Kadın ve erkeğin yaşam karşısındaki güçlükleri nelerdir? Çözüm önerileriniz var mı?
Kültürel yozlaşma, değerlerin yitimi, ekonomik sorunlar, aşırı tüketim ihtiyacı ve geçmişten gelen yanlış, çarpık, eksik yüklenmiş tortular güçlüklerin kaynağını oluşturuyor. Kitabım kadının iç dünyasını sorgulatırken erkekle beraber nasıl bir bütünlük oluşturabileceklerinin izlerini sürüyor. Bunun için birbirlerini anlamaya ve anlaşmaya ihtiyaçları var. Bu kitapta ayrışma değil, birlik bilincine ulaşmak ve gelecek nesle maddî ve manevî daha sağlıklı bir gelecek emanet etmenin sorumluluğu var. Özetle; sorunların neler olduğunu, gerçek hayattan alınan örnekler üzerinden tanım, teşhis ve çözüm önerileri sunmayı amaçladım.
Kitabınızda “Her kadının içinde bir erkek, her erkeğin içinde bir kadın gizlidir.” diyorsunuz. Bununla neyi kastediyorsunuz biraz açar mısınız?
Bu konuya kitabımda geniş yer verdim. Kısaca değinmem gerekirse; bir kadının içindeki adam; onun akıl, cesaret ve savaşçı yönüdür. Bir adamın içindeki kadın ise; onun sezgisel, duygusal, sevecen ve merhametli yanıdır. Bir kadın ve bir adam; bedensel ruhsal ve sosyal yönden buluştuklarında ancak o zaman tam iyilik haline ulaşmış olurlar.
Kitabınızda duygulara çok yer veriyorsunuz. Ve duyguların mutlaka sağlıklı işletilmesini öneriyor ve açılımlar getiriyorsunuz. Biraz açar mısınız? Duygular neden önemli?
Duygu bizim mayamızdır. Biz duyguları güçlü bir topluluğun üyesiyiz. Ve bizim en büyük sorunumuz duygularımızı yönetemiyor olmamızdır. Duygularımızı yönetmeyi öğrenirsek yaşama irade koyabiliriz. Ve işte o zaman birçok şey, biz nasıl istiyorsak öyle olacaktır.
Kitabın çok insana ulaşmasını önemsiyorsunuz. Amacınız ne? Nereye varmak istiyorsunuz?
Kadın bilinçlenirse ve geçmişten gelen tortularından arınırsa acılarımız diner ve daha erdemli bir insanlık anlayışına doğru tekâmülümüzü sürdürebiliriz. Kadındır ilk duygusunu çocuğuna aktaran. Kadın ruhsal, bedensel ve sosyal yönden güçlü ve sağlam bir bilince doğru eğitilirse bu sağlıklı duygu ve düşüncesini çocuklarına, eşine ve çevresine aktaracaktır. İşte buna toplum olarak çok ihtiyacımız var.
Kitap, verdiği mottolarla, farkındalığı oluşturan ve benlik bütünlüğünü, özgüveni, kişisel saygınlığı, sağduyuyu, geçmişin deneyimlerini şimdide anlamlandırarak geleceğe taşıma fırsatı sunmaktadır. Geleceği “İnsânlığa” armağan etmek isteyenlerin başarmasını yürekten diliyorum...
Sosyolog - Araştırmacı Yazar Nimet Erenler Gülkökü
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
1 Comment
insan yaşadıklarından ders alip yaptigi hatalar konusunda bilinclenip iki eşle birlikte hareket etmeli çünkü aşk fedakarlik ister sevgi emek ister en önemlisi bir umudu olmali insanin yasamak adına gelecek nesiller icin topluma faydali islerde beraber hareket etmeli en önemlisi anlayısli olmali