Kur’An-ı Kerim’in Apocrypha’sı

Kur'An-ı Kerim'in Apocrypha'sı

Kur'an'a Dair Bir Ta'likat

Dinler tarihi, dinlerin toplum üzerindeki etkileri ve bu etkilerin izleri; kulaktan dolma, eksik, çarpık ve yanlış bir şekilde yerleşerek devam etmektedir. Kadim dönemlerde dinler bilgeliği ve bilimi temsil ederken, günümüzde dinler tam tersi bu konumundan aşağıya çekilmiştir. Bu indiriliş, Sümer Uygarlığı'nın son dönemlerinde yani yaklaşık 5-6 bin yıl önce başlatılıp, İskenderiye Kütüphanesi'nin yakılması ile devam etmiş ve en sonunda kalan parşömenler ise gömülerek bilgi ortadan kaldırılmıştır. Geriye kalan kırıntı bilginin ise üzeri örtülmüştür. İşte Apocrypha kelimesi de bundan dolayı literatüre girmiştir. Bu sonuç tüm insanlığı gelişim aşamasında olumsuz etkileyerek 'ben' lerini güçlendirirken insânlığa gölge düşüren bir sonuca taşımıştır.

Son yüzyılda yapılan arkeolojik kazılar ve ortaya çıkarılan tarihi eserler, bunların deşifrasyonu (Sümer, Mısır, Maya ve diğer uygarlıklar) bizlere pek çok konuda gerçeği ayırt etme fırsatını da sağlamıştır. İşte Yazar, "Kur'ân-ı Kerîm'in Apocrypha'sı" adlı eseri, ayrıca bu kaynaklardan da faydalanarak kaleme almıştır.

Sonuç olarak okuyucuya bu bilgi bütünlüğünü sunarken, pek çok karmaşıklığı netliğe taşımakla birlikte kişisel insiyatifi kullanımda da serbest bırakmaktadır.

Kitap, içerik olarak ilk insanın yaratılışından Sümer tabletlerine; 2012 Maya Kehanetleri'nden "Sur" içerikli ayetlere; kıyametten Foton Kuşağı'na; Âdem ile Havva'nın yasak elmayı yemesinden oruç geleneğine; cennet ve cehennemin gerçekte ne olduğuna; Kuran'da yer alan Kaf, Lam, Mim gibi özgün kelimelerin Naakal Dili'ndeki açıklamalarının yanında pek çok konu başlığını da içermektedir. Bugüne kadar hiç değinilmemiş detayları ve bilgileri bu kitapta okuyacağınızı söylemek hiç abartılı bir ifade olmayacaktır.

(Tanıtım Bülteninden)
 
 

Kitaptan Alıntılar

  • Nimet Erenler Gülkökü
    Kendine hesap sorup verebilen bir dişi, KADIN; kendine hesap sorup verebilen bir erkek de artık ADAM olma yolundadır.
    Nimet Erenler Gülkökü
  • Nimet Erenler Gülkökü
    İnsan, kendi içindeki yaratıcı güce, akıl ve duygu ilişkisi kurabildiği oranda ulaşacaktır.
    Nimet Erenler Gülkökü
  • Nimet Erenler Gülkökü ​
    Bağımlılık; kendi içimizdeki yaratıcı kaynağı hatırlayıp dönüştürmek yerine, onu başkası ya da başkaları tarafından karşılama arzusudur. Bir başka deyişle, üretmeden tüketmektir.
    Nimet Erenler Gülkökü ​
 

Comments are closed.