Hürriyet Gazetesi - Dünyanın Sonu mu Geldi? | Fulya Soybaş 7 Şubat 2020
Şöyle bir bakınca, tüm bu felaketler birbirinden farklı coğrafyalarda ama büyük bir eşzamanlılık içinde meydana geldi. Çünkü astrolojinin en ağır hareket eden 2 kötücül gezegeni artık yan yana! Astrolog Dinçer Güner şöyle anlatıyor:
10 Ocak’ta meydana gelen Yengeç burcundaki Ay tutulması bu iki kötücül gezegeni tetikledi. Satürn-Plüton etkisi sene boyunca zaman zaman artarak hissedilmeye devam edecek. Ağustos ve aralık aylarına ise dikkat! Güner “Mars bu 2 gezegeni bu tarihlerde yeniden tetikleyecek. Doğal afetlerde artış ve özellikle deprem ve yangın gibi durumlar söz konusu olabilir” diyor.
“2020 Mart-Temmuz ayında, Satürn bir süreliğine Kova burcunda seyahat edecek. Temmuz’da yeniden Oğlak burcuna geçiş yapacak. Dünya üzerinde baskıcı rejimlere karşı isyan hareketleri başlayabilir” diyor Astrolog Güner. Öngörüleri bununla da sınırlı değil. “Özgürlüklerin kısıtlandığı, farklı düşünenlerin baskılandığı bir süreç başlayacak. Grevler ve isyanlar dünyada yankı uyandıracak.”
5 Nisan, 30 Haziran, 13 Kasım 2020. Bu tarihleri not edin! Zira, Jüpiter Oğlak burcunda Plüton ile bir araya gelerek, 13 senelik yeni bir döngü başlatacak. Peki ne olacak? Güner “Petrol ve su krizleri patlak verebilir. Ülkeler arası intikam oyunları, değişen yasalar, büyüyen krizler yolda!” diyor. Güner’e göre bir diğer önemli gezegen etkisi Mars’ın 6 ay Koç burcuna geçmesi. “Suriye meselesi yeniden gündeme gelebilir ve yeni bir harekât yapılabilir.”
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Öztürk, “Ortada bir tedbirsizlik varsa, yapılacak ilk iş ‘o’ tedbirsizliği sona erdirmektir” diyor. Elazığ depremine atıfta bulunuyor. “Aynı mahalledeki binalardan sadece biri yıkılmışsa buna ‘mukadderat’ denmez. Problemin kaynağı beşeridir. İstanbul’da yarın bir gün deprem olur ve sayısız insanımız canını kaybederse, bu hadiseyi ‘Allah bizi gözden çıkardı, bu yüzden de helak etti’ diye yorumlamak yerine gereken tedbirler alındı mı buna bakmak gerekli” diyor.
Öztürk, “Başımıza ciddi bir sıkıntı geldiğinde veya bir felaketle yüzleşildiğinde, meseleyi doğrudan ilahi gazap, azap ve cezaya bağlamak, ilkel kabile dinlerindeki mitolojik ve animistik tanrı tasavvurlarını anımsatır. Burası kevn ve fesat, yani oluşlar ve bozuluşlar âlemidir. Kimi zaman birbiri ardınca terslikler vaki olabilir. Üst üste yaşanan tersliklerden hareketle, kıyamet senaryosu yazmak yahut ‘Biz yoldan çıktık, bunlar başımıza geldi’ gibi yorumlar yapmak patolojik zihnin yansımalarıdır.”
Astrolog Almina Ebru Gençay sadece dünyanın değil kişilerin de değişip dönüşeceğini söylüyor. Parantez açmakta fayda var. “Unutmayın! Değişim ve dönüşüm her zaman sancılı olur.” Değişime direnmeden, isyan etmeden, umudu yitirmeden, en önemlisi de ‘takkeyi önümüze koyup’ yüzleşme zamanı.
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.